Vefanın bir borç, hatırlamanın ise bir erdem olduğuna işaret eden törende hem hayatta olan hem de ebediyete uğurlanan isimler de minnetle anıldı.
Türkiye’nin TRT derslerinden tanıdığı Prof. Dr. Balpınar’a ‘Eğitim Ödülü’ takdim edildi
Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Eğitimi Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zülal Balpınar, yalnızca Eskişehir ve Anadolu Üniversitesi için değil, Türkiye için de büyük bir değer oldu. TRT yayınları aracılığıyla İngilizce öğretimini geniş kitlelere ulaştırarak yabancı dil eğitiminde öncülerden biri haline geldi.
Törende öğrencilerinin ve meslektaşlarının yoğun alkışlarıyla sahneye çıkan ve plaketi Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel tarafından takdim edilen Balpınar, “Vefanın sadece İstanbul’un bir semti olmadığını gördüm” diyerek duygulandığını ifade etti, mutluluğunu ve teşekkürlerini dile getirdi. Bu sözler salonda duygusal bir atmosfer yaratırken alkışlar uzun süre devam etti.
Türk Müziği arşivlerine önemli katkılar sunan Danyal Mantı’ya ‘Sanat Ödülü’ takdim edildi
Türk sanat musikisinin unutulmuş makamlarını sabırlı araştırmalarıyla gün yüzüne çıkararak Türk Müziği arşivlerine kazandıran Anadolu Üniversitesi Emekli Öğretim Üyesi Danyal Mantı, plaket ve hediye ile onurlandırıldı.
Yıllar süren titiz çalışmalarıyla yalnızca arşivleri zenginleştirmekle kalmayan Mantı, aynı zamanda yetiştirdiği öğrencilerle bu alanda bir ekol oluşturdu. Onun katkıları, Türk Müziği’nin geleceğine bırakılan kalıcı bir miras olarak değerlendirildi.
Anadolu’nun tarihine ışık tutan Karacahisar’daki kazı çalışmalarıyla Doç. Dr. Yılmazyaşar ‘Akademik Hizmet Ödülü’ne layık görüldü
Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Yılmazyaşar, Karacahisar’daki başarılı kazı çalışmalarıyla yalnızca Eskişehir’e değil, Anadolu’nun tarihine de ışık tuttu.
Selçuklu dönemine ait önemli bulguları gün yüzüne çıkaran Yılmazyaşar’ın çalışmaları, uluslararası arkeoloji çevrelerinde de ses getirdi.
Anadolu Üniversitesine yıllarca emek veren ve ebediyete uğurlanan isimler de unutulmadı
Anadolu Üniversitesine yıllarca emek veren ve yakın zamanda kaybedilen isimler de törende unutulmadı.
Geçirdiği bir rahatsızlık sonucu hayatını kaybeden Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Sekreteri Fatih Gülşen’in anısına, eşine ve oğluna plaket ve hediye takdim edildi.
9 Eylül’de vefat eden, Eğitim Fakültesi Eski Dekanı ve Yabancı Diller Yüksekokulu Kurucu Müdürü Prof. Dr. Gül Durmuşoğlu Köse anısına, kızına ve eşine plaket sunuldu.
Ağustos ayında hayatını kaybeden, İletişim Bilimleri Fakültesi emekli öğretim üyesi ve usta belgesel yönetmeni Prof. Zaur Mükerrem anısına da kızı Nermin Mükerrem Alakbarov’a plaket verildi.
Bu anma sırasında, akademisyenlerin yalnızca görevleriyle değil, yetiştirdikleri öğrenciler ve ürettikleri eserlerle de daima üniversitenin hafızasında yaşayacağı vurgulandı.
Emekliliğine rağmen üniversitesine katkı sunan Ömer Uygur onurlandırıldı
Eczacılık Fakültesi Emekli Personeli Ömer Uygur, emekli olmasına rağmen görevinden kopmayarak üniversitesine hizmet etmeyi sürdürdü. Üniversiteye olan bağlılığını ve özverisini yıllar sonrasında dahi gösteren Uygur’a, bu örnek duruşu dolayısıyla “İdari Hizmet Ödülü” verildi.
Uygur’un emeklilikten sonra da çalışmaya devam etmesi, yalnızca kuruma olan sadakatinin değil, aynı zamanda genç nesillere aktardığı sorumluluk bilincinin de bir göstergesi olarak değerlendirildi.
Tören vefanın sembolü oldu
Anadolu Üniversitesi, emek veren her bir ismin üniversitenin hafızasında ve yüreğinde daima yaşayacağını bir kez daha vurguladı. Vefa töreninde takdim edilen plaketler yalnızca birer ödül değil, aynı zamanda geçmişe duyulan minnetin ve geleceğe bırakılan anlamlı bir mirasın sembolü oldu.
Yunus Emre’nin hoşgörü ve sevgi felsefesiyle yoğrulan bu akademik yılın, Anadolu Üniversitesi’nin köklü değerlerini geleceğe taşıyacağına dikkat çekildi. Çünkü emek, unutulmadığında değer kazanır; vefa ise bir kurumu güçlü kılan en kıymetli duygudur.