Prof. Dr. Köksal, sıcak havalarda vücudun serinlemek için damarları genişlettiğini, terlemenin arttığını ve buna bağlı olarak vücutta su ve mineral kaybı yaşandığını vurguladı. Bu durumun tansiyon düşüklüğüne ve kalbin daha fazla çalışmasına neden olduğunu söyleyen Köksal, “Yazın kalbin yükü iki katına çıkabiliyor” dedi.
Kalp hastaları dikkat
Yaz sıcaklarının kalp hastalarında ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Köksal, özellikle stent takılmış, kalp ameliyatı geçirmiş ya da 70 yaş üzerindeki bireylerin yüksek risk grubunda yer aldığını ifade etti.
Sıvı tüketiminin hayati önem taşıdığına dikkat çeken uzman doktor, “Günde yeterli miktarda su içmek, özellikle kan sulandırıcı kullanan hastalarda pıhtı riskini azaltır. Ancak alkol tüketimi mutlaka sınırlandırılmalı, çünkü alkol damarları genişleterek tansiyonu daha da düşürebilir” uyarısında bulundu.
İdrar söktürücü ve tansiyon ilacı kullanan hastaların yaz aylarında ilaçlarını mutlaka doktor kontrolünde kullanmaları gerektiğini hatırlatan Köksal, bu ilaçların gereksiz sıvı kaybına yol açabileceğini söyledi.
Güneşten korunmak şart
Güneşe doğrudan maruz kalmanın özellikle öğle saatlerinde kalp hastaları için risk oluşturduğunu ifade eden Prof. Dr. Köksal, 11.00 ile 15.00 saatleri arasında dışarı çıkılmamasını, çıkılması gerekiyorsa açık renkli pamuklu kıyafetler, şapka ve güneş gözlüğü kullanılmasını tavsiye etti.
Yaz sıcaklarında baş dönmesi veya bayılma gibi şikayetlerle karşılaşan hastalar için ilk müdahale konusunda da bilgi veren Prof. Dr. Köksal, “Hasta serin bir alana alınmalı, ayakları yukarı kaldırılmalı ve bol sıvı verilmeli. Vücuda soğuk kompres uygulanabilir. Ancak belirtiler geçmiyorsa vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalı” dedi.
Son olarak yalnızca yaşlıların değil, genç bireylerin de yaz sıcaklarından etkilenebileceğini belirten Köksal, “Aile geçmişinde kalp hastalığı bulunan gençlerin de bu dönemde dikkatli olması gerekiyor. Yaz öncesi kardiyolojik kontrol, hayat kurtarabilir” ifadelerini kullandı.