Göz rengini oluşturan melanin pigmenti, melanosit hücreleri tarafından üretilir. Ancak yeni doğan bebeklerde bu hücreler henüz tam olarak gelişmemiştir. Anne karnında dokuz ay boyunca karanlık bir ortamda bulunan bebeğin gözleri, güneş ışığıyla temas etmediği için melanin üretimi başlamaz. Bu nedenle, melanositler aktif olmadığından iris, mavi-gri bir tonda görünür.
Göz rengi zamanla değişiyor
Bebek dünyaya geldikten sonra melanositler, özellikle güneş ışığının etkisiyle yavaş yavaş aktif hale gelir ve melanin üretmeye başlar. İris, bebeğin genetik yapısına uygun “gerçek” göz rengine doğru dönüşüm geçirir. Uzmanlar, bu değişimin genellikle çocuğun ilk iki yılı boyunca devam ettiğini, ancak göz renginin kalıcı hale gelmesi için yaklaşık üç yıl gerektiğini belirtiyor. Bu süre zarfında melanositler olgunlaşır ve irise rengini veren melanin miktarını üretir.
Genetik faktörler belirleyici
Her bebekte göz rengi değişim süreci farklı işler. Bazı bebeklerin gözleri doğuştan koyu kahverengi olabilir ya da kısa sürede koyulaşabilir. Uzmanlar, bu durumda melanin üretiminin doğumdan itibaren yüksek olduğunu ve göz renginin ilerleyen yıllarda pek değişmediğini ifade ediyor. Gözün renkli kısmı olan iris; dış katman, iç katman ve stroma adı verilen merkezi bir bölgeden oluşur. Bu bölgelerdeki melanin ve protein yoğunluğu, göz rengini belirleyen temel faktördür. Örneğin, kahverengi gözlerde melanin, irisin ön yüzeyinde yoğun bir şekilde bulunur ve ışığı emerek koyu bir görünüm oluşturur.
Tesadüf değil doğal bir süreç
Sonuç olarak, yeni doğan bebeklerin benzer mavi-gri göz rengine sahip olmaları tesadüf değildir. Melanin üretiminin zamanla artması ve genetik faktörlerin etkisiyle her bireyin göz rengi kendine özgü bir hale gelir. Bilim insanları, bu doğal sürecin her bebekte farklı bir hızda ve şekilde ilerlediğini vurguluyor.