Dr. Güllü yaptığı açıklamada, ülkemizin bir deprem kuşağında bulunduğunu ve şehirlerin büyük ölçüde dirençsiz olduğunu belirterek, "Yaşanan depremler bir süre sonra unutuluyor ve dönüşüm çalışmaları yavaşlıyor. Tüketiciler, yerel yönetimler ve hükümet birlikte hareket ederek bu süreci hızlandırmalıdır" dedi.
"Toplumsal sorumluluk"
Güllü, tüketicilerin de sürece aktif olarak katılması gerektiğini ifade ederek, kentsel dönüşümün öncelikle can güvenliği için doğru alanlarda başlaması gerektiğini söyledi. Özellikle fay hatları, tarım arazileri ve sıvı zeminli bölgelerin yapılaşmaya açılmaması gerektiğini vurguladı.
Dirençli şehirler
Açıklamada, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile belediyelerin kentsel dönüşüm strateji belgeleri üzerinde kontrollü, bilimsel ve planlı çalışmalar yapmasının önemine dikkat çekildi. Ayrıca, merkezi hükümetin düzenleme, denetleme ve teşvik görevlerini etkin bir şekilde yerine getirmesi gerektiği ifade edildi.
"Sade ve şeffaf olmalı"
Güllü, kentsel dönüşüm uygulamalarının adil, sade ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirterek, dönüşümün yalnızca ev sahibi olma aracı değil, toplumsal huzur ve güvenliğin temel unsuru olduğunu söyledi. Ekolojik, ekonomik ve bilimsel kriterlerin sürece dahil edilmesi gerektiğini kaydetti.
Dayanıksız yapılar
TÜKDES Genel Başkan Yardımcısı, kentsel dönüşüm çalışmalarının siyasi tartışmalara kurban edilmemesi gerektiğini vurguladı. “Depremler insanları değil, dayanıksız yapılar öldürür” diyen Güllü, sağlıklı ve güvenli şehirlerin inşası için herkesin sorumluluk alması gerektiğini sözlerine ekledi.