Şehrin Nabzı

Bu topraklarda annelik, sadece biyolojik bir bağdan ibaret değildir.

Anadolu kadını, yaşadığı yer ne olursa olsun; şehirde bir apartman dairesinde ya da bir kasaba sokağında, sabahın ilk ışığında uyanıp güne ailesi için başlayan o derin varoluşun adıdır.

Modern hayatın koşuşturmacasında çalışırken çocuk büyüten de, evinde bin bir emekle hayatı ayakta tutan da odur.

O bir eş, bir dost, bir sırdaş, bir öğretmen, bir mücadele insanıdır.

Bir elinde çocuğunun beslenme çantasını, diğer elinde işyerine yetişmesi gereken evrakları taşır.

Bazen evde bir hasta bakar, bazen çocuğunun ödeviyle sabahlara kadar uğraşır.

Bazen eşinin yükünü sırtlar, bazen ailesinin geleceği için kendi hayallerinden vazgeçer.

Ve tüm bunları yaparken çoğu zaman ne şikayet eder, ne de görünür olmak ister.

Çünkü onun yaşam felsefesi budur: Sessizce var olmak, ama hep güçlü durmak.

Anadolu kadını, sadece köyde tandır yakıp hamur yoğuran değil, şehirde sabah trafiğinde çocuğunu okula bırakıp işe koşan, akşam evine dönerken market poşetlerini yüklenen, gece yarısı çocuğunun ateşi çıktığında uykusuz kalan kadındır.

O, geçmişin değerleriyle bugünün sorumlulukları arasında dimdik duran kadındır.

Çocuklarına sadece yemeğini değil, değerini de verir. Ailesine sadece temiz çamaşır değil, huzur da sunar.

Evine sadece ışık değil, umut da getirir.

Fakat annelik, sadece günümüzün yorgunluklarıyla sınırlı değildir.

Bu topraklar, büyük fedakârlıklarla şekillenmiş bir tarih taşır.

Birçok anne, evlatlarının vatan uğruna canını feda ettiği o acı dolu anları yaşamıştır.

Şehit anneleri, sadece evlatlarını değil, evlatlarının kaybolan umutlarını da taşır.

Yüreği, hiç dinmeyen bir sızıdır.

Anneler Günü, onlara olan minneti dile getirmek için değil, kalbimizin derinliklerinde bir saygı duruşunda bulunmak için bir fırsattır.

Bugün, tüm annelere sadece bir buket çiçekle değil; içten bir teşekkürle, sımsıkı bir sarılışla, gözlerinin içine bakarak “iyi ki varsın” demekle kutladık onları.

Çünkü onlar, sadece çocuk değil; bir ülkeyi, bir toplumu, bir geleceği büyütüyorlar.

Ve son olarak…
Beni bugün olduğum insan yapan, sevgisiyle yolumu aydınlatan canım anneme

Ve hayatımın en değerli armağanı kızım Eylül’ün annesi, hayatımın yarısı Buse’ye…

Ve tüm şehit annelerine, gözyaşlarını asla silmeyen ama yüreklerinde büyük bir onur taşıyan tüm annelere…

Anneler Gününüz kutlu olsun. Sizler bu hayatın en güzel tarafısınız...