Şehrin Nabzı

23 Nisan günü İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem sadece Marmara’yı değil, Eskişehir’i de sarstı.

Sallanan avizeler, deprem korkusu yaşayan vatandaşlar, sosyal medyada hızla yayılan görüntüler…

Ve bir kez daha aynı soru yankılandı zihnimizde: Hazır mıyız?

Deprem, sadece yerin altını değil, zihinlerimizi de salladı.

Eskişehir Nabız’a gelen video görüntüleri, şehrin birçok mahallesinde bu sarsıntının ne denli güçlü hissedildiğini açıkça ortaya koydu.

Ancak dikkat çekici olan, yıllardır deprem kuşağında yer aldığı bilinen bir şehirde, elle tutulur bir önlem, somut bir dönüşüm adımı halen göze çarpmıyor oluşu.

Şehrimizin siyasileri, yöneticileri depremin ardından sosyal medya üzerinden geçmiş olsun mesajları paylaştılar.

Bu tür afetlerde moral vermek elbette kıymetli.

Ancak gerçek şu ki; vatandaş artık sadece teselli değil, eylem ve önlem bekliyor.

Şehrimiz her yeni sarsıntıda aynı korkuyla uyanacak.

Unutmayalım, bu iş siyasetin çok üstünde bir önem arz ediyor.

Bu, geçmişe dönük bir hesaplaşma çağrısı değil; artık sorumluluk almanın, geçmişten ders çıkarmanın zamanıdır.

Geçtiğimiz günlerde yaptığımız bir röportaj vardı; Eskişehir’de deprem konusunda en yetkin isimlerden bir tanesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Can Ayday ile kentin deprem riskini konuşmuştuk.

Can Hoca özetle, “Eskişehir deprem açısından riskli bir yerde. Neden riskli bir yerde? Zemin açısından riskli, yeraltı suyunun yüzeye yakın olması açısından da riskli. Yani sonuçta; Eskişehir deprem açısından riskli. Sadece Eskişehir fayından değil, Eskişehir civarında bulunan aktif faylardan gelen enerji de bu zemini etkileyerek üstündeki binaları yıkabilir ve insanların canlarını alabilir. Onun için altını çizerek söylüyorum, Eskişehir riskli. Eskişehir fayında bu büyüklükte bir deprem beklenmez. Eskişehir fayında bizim Anadolu Üniversitesi olarak yaptığımız çalışmada, Eskişehir'de olma olasılığı olan depremin büyüklüğü 6.4 çıktı. Ve de 70 yılla 90 yıl arasında da bir tekrarlanma periyodu çıktı. Son deprem 1954 yılında olduğuna göre, son depremi buyurun siz hesaplayın. Demek ki şu anda bu deprem olma olasılığı eli kulağında. Onun için Eskişehir’de sorumluların en kısa zamanda önlem alması gerekiyor.  Eskişehir, keşke hazır diyebilseydim. Türkiye'de böyle bir il var mı, onu da bilmiyorum. Öyle bir il olduğunu da söyleyemem. Sadece Eskişehir değil, keşke 80 il olsa da bir tek Eskişehir olmasa. Türkiye'de 81 vilayetin 81'i de riskli yerlerde. 24 tane ilin şehir merkezinin içinden aktif fay geçiyor. Ama hiçbiri depreme hazırlıklı değil maalesef” demişti.

Bu konuda sadece yerel yönetimlerin değil, tüm kurumların, sivil toplumun ve bireylerin üzerine düşeni titizlikle yapması gerekli.

İstanbul’daki sarsıntı, Eskişehir’deki gerçeği de bir kez daha hatırlattı.

Şimdi sözden çok icraat zamanı, somut adımlar atma vakti…